ZEYTİNYAĞI VE SAĞLIK
Günümüzde, tüm dünya
üzerinde yapılan tartışmalardan biri artan obezite, sağlıksız yaşam seviyeleri
ve bunlara neden olan beslenme biçimleri.
Vücudumuz, içinde
oluşan her türlü değişimi hisseder. Bu değişikliklerin en büyük nedeni
dışarıdan aldığımız besinlerdir. Kötü beslenme sürecinden sonra hepimiz bir
diyet dönemine girer ve aldığımız kiloları yok edebilmek için ciddi mücadeleler
veririz. Bu durum dünyanın her tarafında bu şekilde sürer gider. Ama iyi
beslenmeyi bir yaşam hedefi haline getirir ve bunun için çaba sarfedersek
sağlıklı bir vücut ağırlığına ulaştığımız gibi kronik kalp hastalıklarından,
felçlerden ve daha bir çok rahatsızlıklardan da kendimizi korumuş oluruz.
Avrupa’da yapılan
araştırmalar dünyanın en sağlıklı yaşam tarzlarından birinin Yunanistan’ın
Girit adasında olduğunu keşfettiler. Bunun nedeni olarak zeytinyağını mutfağın
başrol oyuncusu yapmalarından kaynaklandığı tespit edildi. (Girit adasında kişi
başı zeytinyağı tüketimi 20kg. civarındadır. Bu oran Yunanistan’da 13kg., İtalya’da
10,5kg., Türkiye’de ise maalesef 1,4kg.’dır). Akdeniz tipi beslenme ya da
Akdeniz diyeti olarak adlandırılan bu beslenme biçimi bilim adamlarının dikkatini
çekmiş ve zeytinyağının insan vücuduna etkileri araştırılmıştır. Bunlardan
bazıları aşağıdaki gibi’dir:
1.
İspanya’da yürütülen Perimed
araştırmasına göre, Akdeniz Diyeti uygulayan ve naturel sızma zeytinyağı
tüketen grupların kalp hastalığı oranında %30 azalma olduğu görülmüştür.
2.
Bordeaux Üniversitesi’nde 2011
yılında yapılan araştırmada ise düzenli zeytinyağı tüketen insanların felç
geçirme riskinin %41 daha az olduğunu tespit edilmiştir. Naturel sızma
zeytinyağı kullananların beyinlerine giden ana damarlarındaki plakaların büyüme
hızının, zeytinyağı kullanmayanlarınkinin büyüme hızına göre önemli ölçüde az
olduğu ispatlanmıştır.
3.
Bunlarla beraber; en büyük
dertlerimizden biri olan kötü huylu kolesterol olarak bilinen LDL’nin (Level
Density Lipoprotein) zeytinyağı kullanan insanlarda düşük olduğu tespit
edilmiştir. LDL’nin yükselmesine neden olan doymuş ve trans yağlardır.
Zeytinyağı doymamış yağ olduğundan damarlarda tıkanıklığa ve damar
sertleşmesine neden olan kötü kolesterol seviyesini otomatikman düşürmektedir.
4.
Daha önceki blog yazılarımızda
da değindiğimiz antioksidanlar, bir diğer namıyla polifenoller konusu vardı. Naturel
sızma zeytinyağı içerisinde antioksidanların bulunduğunu anlatmıştık. Bu antioksidanlar
vücudu dışarıdan gelen her türlü olumsuz duruma karşı korur. Bu
antioksidanların içinde en önemlisi polifenollerdir. Yapılan araştırmalar her
bir polifenolün insan vücudunda farklı savunma mekanizmaları sağladığını
göstermektedir.
5.
Atina, Milano ve İspanya
Perimed araştırma merkezleri yayınladıkları çalışma raporlarında zeytinyağı
tüketen kadınların meme kanserine yakalanma riskinde %68’lik bir azalma olduğunu
raporlamışlardır.
6.
Aynı çalışmalarda zeytinyağı
içerisindeki polifenollerin kolon kanseri ve cilt kanserine karşı vücudu
koruduğu da eş zamanlı tespit edilmiştir.
İsviçre
ve İtalya’da yapılan denemelerde ve Akdeniz diyeti uygulayan kişiler üzerinde
yapılan çalışmalarda rahim kanseri ve prostat kanseri oranlarında da düşüş
olduğu raporlanmıştır.
7.
Diyetlerine naturel sızma zeytinyağı
eklenen romatizmal eklem iltihabı olan hastaların ağrılarında, şişiklerinde ve
diğer şikayetlerinde azalma gözlemlenmiştir. İnsan vücudunun eklemlerini
koruyan ‘lubricin’ adlı özel madde, kireçlenmiş
eklemlerde maalesef ki epey azalmaktadır ancak düzenli naturel sızma zeytinyağı
tüketilir ve egzersiz yapılırsa vücut bu maddeyi tekrardan geri alabilir ve
eski sağlığına kavuşabilir.
8.
Zeytinyağı
içerisinde bulunan K, E, D ve A vitaminleri ile kalsiyum, fosfor, kükürt, fosfat,
magnezyum gibi mineralleri bulundurur ve kemik gelişimini sağlar. Özellikle zeytinde
bulunan yüksek oranda kalsiyum mutlaka tüketilmesi gereken bir meyvedir.
Fenolik bileşenler ve E vitamini içeren naturel sızma zeytinyağı hücreleri
yenilemeye yardımcı olur, doku ve
organların yaşlanmasını yavaşlatır.
9.
Zeytinyağının tekli doymamış
yağ asitleri ile salatalarda, yeşil salata yapraklarında ve sebzelerde yaygın
olarak bulunan nitrat bileşiklerini bir araya getirerek nitro yağ asitlerini
meydana getirir. Nitro yağ asitleri, kan basıncını düşük tutmakta yardımcı
olur.
10.
Zeytinyağı içeren bir öğünden
sonra dolaşımdaki glikoz ve insülinin düşük seviyelerde olduğu saptanmıştır.
Zeytinyağı şeker emilimini azaltarak öğünün glisemik yükünü azaltır. Ayrıca
zeytinyağı ile beslenme vücut yağının bel bölgesine taşınmasını da
önlemektedir.
11.
Zeytinyağının temel yağ olarak
kullanıldığı Akdeniz modeli ile beslenen kişilerin düzensiz kalp atışları %38
azaldığı , Tip 2 diyabet riskinin de %83 oranında azaldığı tespit edilmiştir.
Yukarıda yazılanlar zeytinyağı
üzerinde yapılan uluslararası çalışmaların çok çok kısa bir özetidir. Ve bu
çalışmalar süregelmektedir. Önümüzdeki yıllarda zeytinyağının insan sağlığı
üzerindeki olumlu etkilerinin araştırılacağını ve çok daha fazla verinin
bizlere ulaşacağını göreceğiz.
Yazılacaklar sadece bu
kadar değil tabiki. Daha detaylı konu başlıkları ve uzunca bir çalışmalar
dizisi ile karşınıza çıkacağız.
Sağlıklı, mutlu ve
canlı bir yaşam için her gün 50 ml naturel
sızma zeytinyağı tüketmeye devam edin...